Kurumların gürültülü sinyalleri

     Son dönemde kurumlarımız yasal sorumluluklarının aksine uygulamalar yapmaktadır. Şu yazımda Sayıştay raporlarında bir çelişkiyi ele aldım. Sayıştay denetçileri tespit ettikleri hukuka uygunsuz faaliyetleri hesap mahkemesine taşımamak için kuruşlandırmıyor/sayısallaştırmıyor. Ancak, bu eksik ve/veya hatalı konuları“Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit ve Değerlendirmeler” başlığı altında rapor ediyor. Adeta kamu kurumlarını kamuoyuna şikâyet ediyor.
     Benzer bir durum Merkez Bankası için de geçerli. Ancak, bu şekilde davranan kurumlar piyasalara gürültülü sinyal veriyorlar. Bu da piyasa aktörleri için büyük bir belirsizlik yaratıyor.

     Gelin gürültülü sinyal mekanizması nasıl çalışıyor bir bakalım.

Genç Cumhuriyetin demiryolu politikası

     Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryollarına verilen önem çerçevesinde “bir metre fazla şimendifer (demiryolu)” politikası uygulandı. Atatürk 1924 yılında yaptığı bir konuşmada ülke ekonomisi ve güvenliği açısından demiryollarına verdiği önemi şöyle ifade ediyordu: “memlekette her vasıta ile bir karış fazla şimendifer vücuda getirmek, fakat vaziyet ne olursa olsun bir gün geri kalmamak düsturu milletin hakiki ihtiyacına tamamen uygundur".
     Bu yazıda 1923 yılından itibaren dönemler itibariyle demiryolu yatırımlarını ele alacağım.

Mega projelerin garanti ödeneklerinin düşündürdükleri?

     2021 bütçesi açıklandı. Hükümet, bütçe uygulamasında fonksiyonel sınıflandırmadan vazgeçince; toplumda şehir hastanelerinde ve ulaştırma projelerinde verilen garantilerin izlenemeyeceğine ilişkin bir beklenti oluşmuştu. Ancak uygulama öyle olmadı. Özellikle şehir hastanelerinde ödeneklerin isimleri değiştirilse de garanti ödemelerine ilişkin bilgileri izlemek mümkün. 

   Bakın bütçedeki bu garanti ödeneklerini ben nasıl okudum.

Yönetişimin kalitesindeki düşüş

     Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Merkez Bankasının faiz kararı bekleniyordu. Piyasa aktörleri 100-200 baz puan arasında bir artış bekliyor. Enflasyondaki artış karşısında faizlerin artırılması, tansiyonu yükselen hastaya verilen dil altı hapının yarattığı etkiye benzer bir sonuç doğurur. Faiz artışı kısa vadede kurlarda ve enflasyonda bir gerilemeye neden olur. Ancak kalıcı gerileme için, tansiyon hastalığının tedavisine benzer biçimde, ekonomi yönetiminin de sağlığına özen göstermesi ve ilaçlarını zamanında kullanması gerekir. Ayrıca, bu özen faiz kararı gibi bir anlık değil, sürekli ve sürdürülebilir olmalıdır.
     Faiz kararını teknik analizciler yeterince tartışıyor. Bu nedenle, bu yazıda faiz kararı yerine yapısal sorunları ele alacağım. Türkiye’nin bu sorunlarını Dünya Bankası’nın yönetişim göstergeleri üzerinden inceleyeceğim.

Kurumlar hız kesici midir?

     Yakınlarda Başkent Üniversitesi Bağlıca Kampüsünde bisiklet yolu yapıldı. Ayrıca, otomobil sürücülerinin sürat yapmalarını engellemek amacıyla kampüs içi yollara hız kesiciler (kasis) konuldu. Motto “sürat felakettir”. Buradan esinlenerek, bu yazıda uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, medya ile yasama ve yargı gibi kurumların karar verme süreçlerindeki dengeleme ve denetleme işlevlerini ele alacağım.

Avrasya Tüneli'nde sehven denilen zammın hem kendisini hem de cezasını ödemişiz

     2019 Şubat başında Avrasya Tüneli’nde geçiş ücreti zamlandı. Ancak ücretin yüksekliğine yönelik gelen tepkiler üzerine, Ulaştırma Bakanlığı,” Avrasya Tüneli geçiş ücretlerine zam yapılmadığını, yeni ücret tablosunun Avrasya Tüneli'nin internet sitesine ‘sehven’ konulduğunu" duyurdu.

     Çünkü hemen 2 ay sonra 31 Mart yerel seçimleri vardı ve yetkililer İstanbul seçmeninin tepkisini çekmek istemiyordu.
     Bunun üzerine şu yazımda “bu zam sehven değil, sözleşmeye göre yapılması gerektiği için yapıldı” diye yazdım. Zam geri çekildiğinden, indirimli ücret ve sözleşme ücreti arasındaki farkın da “katkı payı” olarak bütçeden ödeneceğini belirttim.
     Ödenecek bu tutarın da yaklaşık 220 milyon lira olacağını hesapladım.
     Sayıştay’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2019 Yılı Denetim Raporu bu tespitimi doğruluyor. Sehven denilen zammın geri çekilmesinden sonra bakın neler olmuş. Gelin bunları Sayıştay raporundan okuyalım (s. 37-40).

Sayıştay raporlarında yargıya konu edil(e)meyen hususlar

     Bu hafta Sayıştay raporları önemli derecede gündeme geldi. Her yıl yayınlanan bu raporlarda, düzenli biçimde kamu kurumlarının performansları gözden geçirilmektedir.
     Raporlar ilgili kurumun hukuki ve kurumsal yapısını inceledikten sonra, denetim bulgularını iki başlık altında toplamaktadır:

  • Denetim görüşünün dayanakları
  • Denetim görüşünü etkilemeyen tespit ve değerlendirmeler

     Gelin bunlar neymiş yakından bakalım.

Mega projelerin fizibilitelerindeki özensizlikler

     Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeli içerisinde bir takım sorunları da içeren bir yöntemdir. Çünkü geleceğin belirsizliğinde yazılan karmaşık ve uzun süreli KÖİ sözleşmelerini yazmak kolay değildir. Bu nedenle proje hazırlık aşamasında olası KÖİ yöntemleri ve geleneksel tedarik ile karşılaştırılmalı ve kamu hizmeti en verimli yöntemle gördürülmelidir.

     Bu yazıda Türkiye'de bu fizibilitelerin nasıl yapıldığını ele alacağım.