Genç Cumhuriyetin demiryolu politikası

     Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryollarına verilen önem çerçevesinde “bir metre fazla şimendifer (demiryolu)” politikası uygulandı. Atatürk 1924 yılında yaptığı bir konuşmada ülke ekonomisi ve güvenliği açısından demiryollarına verdiği önemi şöyle ifade ediyordu: “memlekette her vasıta ile bir karış fazla şimendifer vücuda getirmek, fakat vaziyet ne olursa olsun bir gün geri kalmamak düsturu milletin hakiki ihtiyacına tamamen uygundur".
     Bu yazıda 1923 yılından itibaren dönemler itibariyle demiryolu yatırımlarını ele alacağım.

     Genç Cumhuriyetin demiryolu yatırımlarını iki başlık altında toplamak mümkündür: birincisi millileştirme ve ikincisi de inşa politikasıdır.*
     Millileştirme
     Aslında Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümet mali yetersizlikler nedeniyle yabancı demiryollarının millileştirilmesinden yana değildi. Bir metre fazla demiryolu politikası kapsamında yeni demiryolları inşa etmeyi hedefliyordu. Osmanlının son dönemlerinde demiryolu yatırımları, ağırlıklı olarak kilometre garantileri karşılığında yabancılara verilen imtiyazlarla gerçekleştiriliyordu. Ancak, yabancılar demiryollarının yapımında ve işletmesinde özensiz davrandığından, demiryolu taşımacılığında verimlilik sağlanamıyordu. Ayrıca, yabancı şirketler demiryollarının bakım ve onarımı için para harcamak da istemiyordu.
     Buna karşın tarifeler ise çok yüksekti. Yüksek tarifeler üreticileri ve ihracatçıları zor durumda bıraktı. Hükümet sözleşmedeki tarifeleri fiilen düşürdü ve kilometre garantileri nedeniyle aradaki farkı şirketlere kendisi ödedi. Yabancı şirketler kâr saikiyle demiryollarını günün şartlarına göre yenilemek istemiyordu. Ayrıca, hükümet yaklaşan II. Dünya savaşı öncesinde yabancı devletlerin demiryollarını siyasi baskı aracı olarak kullanmasından da çekiniyordu. Bu gerekçelerle hükümet yabancıların işlettiği demiryollarını millileştirdi.
     Yeni yatırımlar
     Bu dönemde, milli güvenlik ve sosyal ve iktisadi bir araç olarak görülen demiryollarıyla üretim ve tüketim merkezlerini birbirine bağlayarak bütünleşik bir iç pazar kurulması hedefleniyordu. Bunun yanı sıra demiryolları  ülkenin geri kalmış yörelerine bilim ve medeniyet götürülmesinin bir aracı olarak da görülüyordu. İmarı ve asayişi sağlamak adına demiryolu yatırımları önemli ölçüde ülkenin doğusuna yöneltildi.
     Dış kredi bulabildikleri için demiryolu ihalelerinde yabancı yatırımcılar başlangıçta daha avantajlıydı. Büyük bunalımdan sonra Hazine iç borçlanmaya gitti. Bundan sonra, “bir karış daha fazla şimendifer” sloganının yerini “Türk bilgisi sermayesi, müteahhidi ve işçisiyle demiryolu” sloganı aldı. Çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan eğitim ve sanayileşme politikaları sayesinde Türk teknik elemanlarının ve müteahhitlerinin sayıları ve beceri düzeyleri de arttı.
     Aşağıdaki tabloda Cumhuriyet dönemi boyunca yapılan demiryolu yatırımları yer almaktadır. Grafik 1924-1940 Cumhuriyetin ilk yıllarını, 1941-1950 II. Dünya Savaşını kapsayan süreci, 1951-1960 Demokrat Parti iktidarını, 1961-1980 Planlı Kalkınma dönemini, 1981-2002 liberalizasyon ve özelleştirme politikalarını ve nihayet 2003-2019 da Ak Parti dönemlerinde gerçekleştirilen demiryolu yatırımlarını göstermektedir.

     Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu ulaştırmasına verilen büyük önem nedeniyle 5.570  km demiryolu yatırımı yapıldı. Demokrat parti döneminde, Soğuk Savaş sürecinde Sovyet tehdidine karşı ABD'nin sağladığı finansman ve teknik yardımların öncülüğünde karayolu çalışmalarına hız verildi. Planlı kalkınma döneminde demiryolu yatırımları yeniden öne çıktı. Ancak 1980’li yıllardaki serbestleşme ve özelleştirme politikaları çerçevesinde diğer KİT’ler gibi T.C. Devlet Demiryolu Genel Müdürlüğü de yeni demiryolu yatırımı yap(a)madı. AK Parti hükümetleri demiryoluna yeniden önem verdi. Ancak buna rağmen gerçekleştirilen yatırımlar (1.829 km.) Cumhuriyetin ilk yıllarının çok gerisinde kaldı. Bunun yanı sıra AK Parti kendisinden önceki hükümetler gibi karayolu yatırımlarına büyük önem verdi.
     Son söz
     Cumhuriyetin önemli bir projesi olan demiryolu ulaştırmasının maliyeti, karayolu taşımacılığın maliyetinden % 10-15 daha ucuzdur. Ayrıca demiryolu çok daha fazla çevre dostudur. Taşıt araçları ve petrol konularında ağırlıklı olarak ithalata bağımlı Türkiye’nin cari açık sorunu açısından da demiryoluna daha çok önem vermesi gerekir.

Not: Cumhuriyet Bayramımız  kutlu olsun.


     *Cumhuriyet dönemi demiryolu politikaları konusunda şu çalışmadan istifade ettim: İsmail Yıldırım. Atatürk Dönemi Demiryolu Politikasına Bir Bakış.

2 yorum:

  1. "AK Parti hükümetleri demiryoluna yeniden önem verdi." komik olmuş. İyi bayramlar.

    YanıtlaSil
  2. Lütfen iyi okuyun..
    Ancak buna rağmen gerçekleştirilen yatırımlar (1.829 km.) Cumhuriyetin ilk yıllarının çok gerisinde kaldı. Bunun yanı sıra AK Parti kendisinden önceki hükümetler gibi karayolu yatırımlarına büyük önem verdi.

    YanıtlaSil