Mega proje araç muayene istasyonlarında fiyatlandırma sorunsalı

     Son günlerde araç muayene ücretlerine yönelik tepkiler büyüdü. Bunun üzerine Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 23 Haziran 2020 tarihinde yazılı soru önergesi verdi. Önergede TÜVTÜRK’ün araç ve egzoz muayenesi için aldığı 410 TL tutarındaki hizmet bedelinin gerekçesi sorulmaktadır.
     Bakanlık 7 Eylül 2020 tarihinde verdiği yazılı cevabında egzoz muayene ücretlerinin belirlenme yöntemini açıkladı. Haklı olarak araç muayenesi konusunda bilgi vermedi. Çünkü bu konudaki denetimi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapmaktaydı. Basında da Bakan Kurum’un ağzından “fiyat artışları bizi ilgilendirmiyor” ifadesine yer verildi.
     Bunun üzerine araç muayene istasyonlarının işletmecisi TÜVTÜRK kendi internet sitesinde, faaliyetlerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca denetlendiğini açıklıyor.
     Bakın ben bu gelişmeyi nasıl gördüm?

Mega projelerde verilen gelir garantileri

     Uzunca bir dönemdir mega projelerde verilen gelir garantilerine ilişkin verileri derlemeye çalışıyorum. Yetkililer bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmadığından, veri madenciliği yapıyorum.
     Başlıca veri kaynaklarım bütçe ödenekleri, basında yer alan haberler, kurumların faaliyet raporları ve yetkililerin açıklamalarıdır.
     Yeni bilgi edindikçe tahminlerimi güncelliyorum. Bu nedenle zaman zaman verdiğim bilgiler değişebiliyor. Aslında değişiyor demek yerine, toplam gelir garantisi stoku artıyor demek daha doğru olacak.

     Bu yazıda ihalesi yakın zamanda yapılan Aydın-Denizli ve Nakkaştepe-Başakşehirile bilgilerine yeni ulaşabildiğim Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu kapsamında yer alan Malkara-Çanakkale (1915 Çanakkale Köprüsü) otoyolu kesimine ililişkin bilgileri ilave edeceğim. Ayrıca, önceden yapılan ihalesinin bilgilerine yeni eriştiğim Ankara-Niğde Otoyolunu da veri setime ilave ettim.

Lozan Barış Konferansında imtiyaz görüşmeleri

     Lozan Antlaşması değişik vesilelerle gündeme gelmektedir. Son dönemde de Ayasofya’nın ibadete açılması ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim nedeniyle tekrar tartışılmaya başlandı. Bu yazıda kendi uzmanlık alanım çerçevesinde görüşmelerde imtiyazların nasıl ele alındığını ele alacağım.
     Tartışmalarda ağırlıklı olarak toprak meseleleri, azınlık hakları ve kapitülasyonlar üzerinde durulduğu bilinmektedir. Ancak imtiyazlar konusunun ele alınış biçimi yeterince bilinmemektedir. “Osmanlı’da yabancılara verilen kilometre garantileri” yazımda faydalandığım Seda Örsten Esirgen’in doktora tezinde* bu konuda açıklayıcı bilgiler yer almaktadır. Bu yazıda da Seda hocanın kıymetli çalışmasına tekrar başvuracağım.

Ekonomi yönetiminin ve politikalarının bir yönü var mı?

     Uzunca bir süredir ekonomi yönetimi piyasalara gürültülü sinyaller vermektedir. Bu gürültülü sinyaller, piyasalarda belirsizliklere neden olmakta ve dolayısıyla üretim, tasarruf, yatırım ve tüketim konularında karar verenleri tedirgin etmektedir.  
     Ekonomi politikaları, geniş anlamda para ve maliye politikalarından oluşmaktadır. Bu yazıda, maliye politikaları konusunda ekonomi yönetiminin davranış biçimini ele alacağım.

Şehir hastaneleri nedeniyle kapatılan hastanelerin açılma eğilimi

     Başlığın biraz uzun olduğunun farkındayım. Ancak, Sağlık Bakanı’nın Çarşamba günkü açıklamasını ancak böyle özetleyebildim. İyisi mi öncelikle Bakanın ilgili açıklamasını olduğu gibi aktarayım: “Kapatılan hastaneleri açmak gibi eğilimimiz zaten vardı. Daha önce de söylemiştim. Bu hastanelerimizin yoğun bakımla ilgili bölümlerini devrede tutma noktasında çaba içindeyiz. Bunların açılmasını gündeme aldığımızı söylemek istiyorum”.
     Sonra da meramımı anlatayım.