Kanal İstanbul yine gündemde. Proje hakkında kamuoyu çok az şey biliyor. Özellikle de maliyet konusunda.
Yetkililer değişik zamanlarda farklı maliyetler açıkladırlar. Çiğdem Toker ve İbrahim Kahveci sırasıyla şu ve şu yazılarında bu çelişkili açıklamaları yazdılar.
Ulaştırma eski Bakanı ve son Başbakan Binali Yıldırım iki farklı tarihte maliyetin 5 ve 10 milyar dolar olacağını açıkladı.
Altyapı Genel Müdürlüğünün bir sunuşunda maliyetin 20 milyar dolar olacağı belirtildi.
Çevresel Etki Değerlendirme Raporunda (ÇEDR) ise Proje Bedeli yaklaşık 75 milyar TL olacak belirtildi. Rapor Aralık 2019’da açıklandı. Dolar kuru 2019 yılı ilk altı ayında ortalamada 6.25 TL’dir. Buna göre Kanalın maliyeti 12 milyar dolardır.
Gelin biz de bir maliyet tahmini yapalım.
Kanal İstanbul'un maliyetinin düşündürdükleri!
Avrupa Birliği'nden Hazine ve Maliye Bakanına ihale tavsiyeleri
Geçen hafta sonu hızlı gelişmelere şahit olduk. Önce Merkez Bankası Başkanı görevden alındı ve yerine Naci Ağbal atandı. Beklenmedik ve alışılmadık biçimde Hazine ve Maliye Bakanı (HMB) Instagram üzerinden istifa etti. Yerine Lütfi Elvan atandı. Yeni Başkan ve Bakan kendi görevleriyle ilgili açıklamalar yaptı.
Gelin Lütfi Elvan’ın Basın Açıklamasını beraber okuyalım
Asgari ücret(lin)in garip halleri
Malum Asgari Ücret Tespit Komisyonu Aralık ayında toplanacak ve 2021 yılının asgari ücretini belirleyecek. Bakan Selçuk Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2021 bütçesi görüşmelerinde “bu yıl asgari ücretin tüm tarafların uzlaşısı ile tespit edilmesini diliyorum" dedi.
Asgari ücret 2020 yılı için brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324 lira 70 kuruştur. TÜRK-İŞ’e göre Eylül-2020’de dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.448 TL ve yoksulluk sınırı da 7.973 TL’dir. Bu durumda 2020 asgari ücreti açlık sınırının altında.
Bunlar bilinenler. Gelin bizdeki uygulamalara bir de Avrupa Birliği politikaları ve uygulamaları çerçevesinde bakalım.
Monopolcü firmalar zarar eder mi? Firma kamu işletmesiyse, Evet.
30 Ekim 2020 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı “2019 yılı Kamu İşletmeleri Raporunu” yayımladı.
Rapor’da Bakanlığın Hazine adına pay sahipliği görevini üstlendiği kamu işletmeleri ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı portföyünde yer alan kamu şirketlerinin bilgileri yer almaktadır.
Bakanın sunuş metninde bu raporların “kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması, kurumsal yönetim anlayışının gelişmesi ve yerleşmesi ile hesap verebilirlik ve şeffaflığın artırılmasını teminen yayımlandığı” belirtilmektedir.
Gelin bu raporu bir de şöyle okuyalım.
Mega projelerde sözleşme revizyonları
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri açısından gelişen ülkeler içerisinde dünya birincisidir. Esasen sözleşme sayısına göre yedinci ve sözleşme büyüklüğüne göre de dördüncüdür. Sözleşme büyüklüğünü, sayısına bölerseniz ortalama sözleşme büyüklüğünü elde edersiniz. Bu veriye göre Türkiye birincidir.
Peki bu iyi midir? Gelin bir bakalım.