Demiryolu ulaştırması etkin, temiz ve güvenli bir yolcu ve yük taşıması için oldukça önemlidir. Belirli şehirleri ve bölgeleri olumsuz etkileyen trafik yoğunluğu, iklim değişikliğinin getirdiği sorunlar ve petrol fiyatlarındaki artışlar demiryolu ulaştırmasının önemini daha da artırmaktadır. Bu nedenle de demiryolu ulaştırmasının geliştirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Karar bu haliyle doğru yöndedir.
Konunun kamu hizmeti, tüketici hakları, piyasa ekonomisi ve rekabeti ilgilendiren yönleri bulunmaktadır. Tüm bu unsurlar göz önünde bulundurulduğunda tam üyeliğine talip olduğumuz AB’nin (demiryolu) ulaştırma düzenlemeleri gündeme gelmektedir. Bu yazıda, yeni BKK ile getirilen destek mekanizması, rekabet politikaları ve AB düzenlemeleri çerçevesinde değerlendirilecektir.
Baştan ifade etmek gerekir ki, AT Antlaşması (demiryolu) ulaştırmasına devlet yardımı verilmesine olanak sağlamaktadır (m. 93). Ancak bu yardımı sağlamanın belirli koşulları bulunmaktadır.
Mevcut Durum
TCDD’nin 2008 yılı istatistiklerine göre işletmenin gelirlerinin giderlerini karşılama oranı % 38’dir ve işletme önemli ölçüde zarar üretmektedir. Bu zararın bir biçimde tazmini gerekmektedir ve BKK bunu öngörmektedir. TCDD devletçe kendisine verilen demiryolları ve limanları, işletmek, yeni demiryolu yapmak, genişletmek ve yenilemekten sorumludur. TCDD’nin yanısıra Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLH) devletçe yaptırılacak demiryolları ve limanların etüt ve projeleri ile yapım, bakım ve onarımından sorumludur.
Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda yük taşımalarının demiryolu ağırlıklı olarak yaptırılmasının ulaştırma sektöründe stratejik amaç olduğu belirtilerek; TCDD’nin yeniden yapılandırılarak kamu üzerindeki mali yükünün sürdürülebilir bir seviyeye indirilmesi ve özel sektör tren işletmeciliğinin geliştirilmesi öngörülmektedir (par. 423).
AB Düzenlemeleri
Tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğümüz ve demiryolu ulaştırması mevzuatını üstlendiğimiz AB düzenlemeleri çerçevesinde TCDD’nin yeniden yapılandırılması ve özel sektör katılımının artırılması için şunların yapılması gerekmektedir:
- TCDD bünyesindeki altyapı ile işletme işlevleri/birimleri birbirinden ayrılarak muhasebe ve organizasyon açısından ayrı birimler haline getirilmelidir. Bunun yanısıra DLH’nın demiryolundan sorumlu birimi, TCDD bünyesinden ayrılarak oluşturulacak yeni işletme ile birleştirilmeli ve ayrı bir demiryolu altyapı işletmesi oluşturulmalıdır.
- Demiryolu altyapı ve işletme şirketlerinin yönetimlerine özerklik verilmelidir.
- Demiryolu işletmeciliği rekabete açılarak, özel sektör katılımı sağlanmalıdır.
- Bu işletmeler ticari koşullarda faaliyet göstermelidir.
- Demiryolu işletmelerinin faaliyetlerini ve mali yapılarını dengelerken, sağlıklı iş planları geliştirilmelidir.
- Demiryolu ulaştırmasına sağlanacak destekler Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanunu'na uygun olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder