Bir önceki yazıda Türkiye’nin 2010 İlerleme Raporunda AB Komisyonun “Rekabet Faslı” ile ilgili tespitlerini ele almıştım. Bu yazıda ise raporda yer alan “Kamu Alımları” faslı ile ilgili tespitleri değerlendireceğim.
“Kamu Alımları” Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinde, kısa vadede açılması beklenen ve açılış kriteri belirlenen fasıllardan birisidir.
Bu fasılda belirlenen açılış kriterleri şunlardır:
Kamu alımlarında politikaların geliştirilmesinde ve uygulamasında koordinasyonu sağlayacak merkezi bir birimin görevlendirilmesi;
AB mevzuatının tam olarak üstlenilmesi, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve bu alanlarda yapılacakları ayrıntılı biçimde açıklayan “Strateji Belgesinin” oluşturulması;
4734 sayılı Kamu İhale Kanununa çeşitli düzenlemeler ile getirilen istisnaların AB düzenlemeleri paralelinde daraltılmasıdır.
Türkiye kamu alımlarının koordinasyonu konusunda merkezi birim olarak Maliye Bakanlığını görevlendirmiştir. Strateji Belgesini ise taslak olarak hazırlamıştır.
Raporda 4734 sayılı Kanun kapsamında yerli istekliler lehine belirlenen % 15 fiyat avantajının uygulamasının arttığı belirtilmekte ve olumsuz bir gelişme olarak sunulmaktadır. Türkiye yerli istekliler lehine olan bu fiyat avantajını tam üyeliğe kadar uygulama konusunda kararlı olduğunu Komisyona çeşitli vesilelerle ifade etmiş durumdadır.
Bunun yanı sıra Türkiye’nin kamu alımları mevzuatının AB direktiflerinden çeşitli yönlerden farklılıklar içerdiği ileri sürülmektedir. Bu kapsamda:
4734 sayılı Kanundaki istisnaların AB direktiflerine benzer biçimde daraltılması,
İmtiyazlar/kamu özel işbirlikleri sözleşmelerinin satın almasının (ihalesinin) 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılması;
Elektrik, su ve ulaştırma sektörlerindeki özel ve münhasır hak sahibi teşebbüslerin (kamu veya özel fark etmez) alımlarının saydamlık, eşitlik ve rekabet ilkeleri gözetilerek AB direktifleri paralelinde üzenlenmesi beklenmektedir.
Sonuç olarak, Raporda koordinasyon birimi olarak görevlendirilen Maliye Bakanlığının bünyesinde oluşturulan ad hoc komitenin idari kapasitenin geliştirilmesi; hazırlanan Strateji Belgesinin kabul edilmesi ve etkili biçimde uygulanması; kamu alımları mevzuatının kapsamının sektörler ve imtiyazlar/kamu özel işbirliklerini içerecek şekilde genişletilmesi ve istisnaların AB direktiflerine paralel biçimde daraltılması gerektiği belirtilmekte ve bu nedenle de kamu alımları alanlındaki mevzuat uyumunun sınırlı kaldığı ileri sürülmektedir. Bu denli geniş mevzuat uyumunun henüz gerçekleştirilmemiş olması ise kısa vadede kamu alımları faslının açılmasının ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder