Ulaştırma projelerinde sabit trafik ve fiyat üzerinden gelir garantisi verildiğini artık herkes biliyor.
Örneğin bir köprüde sözleşmede öngörülen araç trafiği gerçekleşmediğinde; bütçeden (vergi mükelleflerinden tahsil edilen gelirlerden) aradaki fark kadar garanti ödemesi yapılmaktadır.
Kullanımını özendirmek amacıyla sözleşmede öngörülen ücretler düşürülmekte, bütçeden aradaki fark kadar katkı payı ödenmektedir. Geçişleri özendirmek için Osmangazi köprüsünde tahsil edilen ücretlerde KDV oranı da %18’den % 8’e düşürüldü.
Garantiler döviz cinsinden verilmekte ve garanti edilen ücret ABD Tüm Kentsel Tüketici Fiyatları Endeksine göre güncellenmektedir. Ücretler dolardan TL’ye çevrilirken, 2 Ocak tarihli TCMB döviz alış kurları esas alınırdı. Son yıllarda kurlarda yaşanan hızlı artışlar nedeniyle ücretler yılda bir defa yerine iki defa güncellenmeye başlandı.
Bu yazıda Osmangazi köprüsü örneğinde (önden yüklemeli) geçiş garantilerini ele alacağım.
Kurlardaki değişmelerin KÖİ sözleşmelerindeki yükümlülükler üzerindeki olası etkileri
KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan taahhütlerin boyutu ve finansal riskleri (kur, enflasyon ve faiz) uzun zamandır kamuoyunun gündemindedir. Farklı KÖİ projelerinde, farklı ödeme yöntemleri kullanılmaktadır.
Önce kısaca bu yöntemleri açıklayacağım. Sonrasında da kur hareketlerinin, bu sözleşmelerde yer alan taahhütler üzerindeki etkilerini inceleyeceğim.
Önce kısaca bu yöntemleri açıklayacağım. Sonrasında da kur hareketlerinin, bu sözleşmelerde yer alan taahhütler üzerindeki etkilerini inceleyeceğim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)