Büyük projelerin yaşadığı finansman sıkıntısını Akkuyu Nükleer Santrali de yaşar mı?

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom), Akkuyu Nükleer santralinin % 49'u  Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom), Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ninyüzde 49 hissesinin Cengiz-Kolin-Kalyon konsorsiyumuna devrine karar verdi.Hisse devrinin nedeni hakkında açıklama yapılmadı. Ancak, büyük projelerin gerekli finansmana erişim konusunda zorlandıkları malum. Acaba, Rosatam da benzeri bir sıkıntı yaşıyor mu?

Enerji Atlas'ın haberine göre "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Akkuyu Nükleer Santrali'nin 1. ve 2. ünitelerinde üretilecek elektriğin %70'ine, 3. ve 4. ünitelerinde üretilecek elektriğin %30'una 15 yıl satın alma garantisi verdi. Bu da yıllık ortalama 17 milyar 500 milyon kilovatsaat, 15 yılın sonunda ise toplam 262,5 milyar kilovatsaat elektrik enerjisini sözleşmede belirlenen fiyatla alım garantisi olduğu anlamına geliyor." Sözleşme imzalandığı tarihte 57 milyar TL olan 15 yıllık alım garantisi, kur farkı nedeniyle 140 milyar TL'ye ulaştı. Buna karşılık, Rusya Federasyonu 20 milyar ABD dolarını bulması beklenen projenin finansman riskini üstlendi.


Akkuyu Nükleer santralinin % 49’una ortak olmak için ihtiyaç duyulan finansman tutarı 9,8 milyar ABD dolarıdır. Türk şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyumun,  bu finansmanı kredi piyasasından bulması beklenir. Büyük projelere özel sektör katılımının ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansman, birden çok bankanın katılımıyla oluşturulan sendikasyon kredileriyle karşılanmaktadır.

Son yıllarda, Türkiye’de büyük projeleri üstlenen şirketler, uluslararası finansman kurumlarını bu projelerin nakit akımlarının istikrarı konusunda ikna etmeye zorlanıyorlar. Örneğin, sözleşmesi 2010 yılında imzalanan Gebze-İzmir  otoyol projesinin finansmanı 2015 yılı ortasında sağlandı (yaklaşık 57 ay). Enerji dağıtım şirketlerinin işletme hakkı devirlerinde, zamanında kredi bulamadıklarından bir çok şirket teminat mektuplarını yaktı.

Ortalama proje büyüklüğü 500 milyon ABD doları olan 20 şehir hastanesinin  8'i hala finansman arayışı içerisindedir. Baş müşterisi Sağlık Bakanlığı olan (yani gelirin tamamını ödeyen) şehir hastanelerinde finansmana erişim süresi ortalama 57 aydır -4,8 yıl-. Finansman arayışı içerisindeki sözleşmelerin ihale tarihi ve 30 Nisan 2017 tarihi arasında harcadıkları süre ortalamada 67 aydır -5,6 yıl-. Bu sözleşmeler, finansman bulamadıkları sürece bu zaman dilimi daha da uzayacaktır. Benzer bir hesaplamayı BK’daki KÖİ sözleşmeleri için yapan Connolly ve Wall [1],  toplam 570 KÖİ sözleşmesinin finansal kapanış süresini ortalamada 33,9 ay -2,8yıl- ve 102 sağlık KÖİ sözleşmesinin ortalama finansal kapanış süresini ise ortalamada 40,6 ay -3,4 yıl- olarak buldu. BK deneyimi ile karşılaştırıldığında, Türkiye’deki sağlık KÖİ sözleşmelerinin finansmana erişim süresi çok uzundur. Bu da projenin zamanında ve öngörülen bütçe çerçevesinde gerçekleştirilmesini engellemektedir.

Son yıllarda, Türk şirketlerinin proje finansmanı temininde yaşadıkları güçlükler göz önünde bulundurulduğunda, Cengiz-Kolin-Kalyon ortaklığının 9,8 milyar ABD doları tutarındaki finansmanı bulması kolay olmayacak gibi görülüyor. Ya da Rosatom mı finasman bulamıyor?


 [1]CONNOLLY, Ciaran/WALL, Anthony, "The Impact of the Global Financial Crisis on Public-Private Partnerships: A UK Perspective", Rethinking Public-Private Partnerships: Strategies for Turbulent Times, (der. C. Greve, vd.), Routledge, New York, 2012, (s. 33-56), s.38-40. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder