Kalkınma Bakanlığı 2017 Şubat Ayında Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Projelerinde Gelişmeler raporunu (2016 Raporu) yayımladı. Bakanlık daha önce de 2012 ve 2015 yıllarında benzer raporlar yayımlamıştı. 2015 yılındakine benzer biçimde, bu raporda da ulaştırma sektöründeki KÖİ sözleşmelerinde yer alan koşullu yükümlülüklere ilişkin bilgi yer almadı. Ayrıca, devletin mülkiyetinde bulunan ve özel sektöre işletme hakkı devredilen/kiralanan tesislerden elde edilecek gelir artı değer olarak sunulmaktadır. Bu projeleri devlet kendisi işletse belki de daha fazla gelir elde edebilecekti. İşletme hakkı devredilen bu tesislerin, altyapı yatırım stokuna da bir katkısı bulunmamaktadır. Bunların yanısıra, şehir hastanelerinde üstlenilen taahhütlerin bir kısmına da yer verilmemektedir. Bakanlıkla aramızda önemli bir yaklaşım farkı bulunmaktadır.
Daha önceki yazımda şehir hastanelerine ve seçilmiş ulaştırma projelerine ilişkin devletin üstlendiği doğrudan ve koşullu yükümlülüklerin tutarını açıkladım. 2016 Raporunda, şehir hastanelerine ilişkin kâr ve finansman maliyeti dahil yatırım tutarını karşılamak için yapılan ödemeler açıklanmakta, ancak destek hizmetler için yapılacak ödemelere yer verilmemektedir.
Ulaştırma projelerinde verilen garantiler kamuoyunda yeteri kadar tartışıldığından, yazıyı kısa tutmak adına sadece şehir hastanelerinin sözleşmelerini ele alacağım.